TRABZON BAROSU

5 HAZİRAN DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASI

                Dünya Çevre günü ve haftası içerisinde bulunduğumuz dönemde doğal kaynakların insanlar tarafından hiç tükenmeyecekmiş gibi aşırı ve yanlış kullanımı sonucu var olan doğal denge bozularak insan yaşamını tehdit etmeye başlamıştır. Artık hepimizin tanık olduğu Musilaj sorunu bugün Karadeniz için de bir tehdit boyutuna ulaşmıştır.

                Özellikle içinde yaşadığımız yüzyılda endüstri ve teknoloji alanlarında meydana gelen olağanüstü gelişmeler, bir yandan insanın doğa üzerindeki egemenliğini artırıp, yaşam düzeyinin yükselmesini, onu daha mutlu kılacak bir ortamın yaratılmasını sağlarken, öte yandan hızlı kentleşme olgusunun da etkisiyle, doğal dengelerin bozulması, kaynakların yok edilmesi, insan yaşamını tehdit edecek boyutlara varan toprak, su ve hava kirlenmeleri gibi vahim tehlikelere yol açmıştır.

                Doğal alanların ve biyolojik çeşitliliğin korunması sadece türler için değil, insanlık için de büyük önem taşımaktadır. Çünkü, doğal alanların yok olması veya tahrip edilmesinden etkilenecek olan yine insanlardır.

                Doğa turizminin plansız gelişiminin doğal çevre üzerinde baskı yaratması da üzerinde durulması gereken bir olgudur. Bölgemizde doğa turizminin gelişimini destekleyecek veya gerekli alanlarda kısıtlayacak düzenli bir doğa turizmi politikası bulunmamaktadır. Bu eksiklik nedeniyle doğal çevrelerde turizm ya hiç geliştirilememekte ya da bilinçsiz uygulamalar sonucu zarar görmektedir.

                Bölgemizde özellikle Ayder ve Uzungöl gibi doğal nitelikli mera ve tabiat parkı alanlarında uygulama yanlışlarının olumsuz sonuçları izlenebilmektedir. Bu nedenle yapılacak çalışmalarda amaç; ilk olarak, turizmi geliştirmek değil, doğal çevrenin düzenlenmesi ve tanıtımının yapılarak geliştirilmesi olmalıdır.

                Türkiye'nin doğal ve tarihi çevresini yitirmesi, yoksulluk kadar büyük bir problemdir. Bugün bireylere ve kurumlara düşen ödev doğal miras örneklerinin korunması gerekliliğidir. Başta bölgemizde ve ülkemizde kamuoyuna intikal eden çevre davaları ve çevre kirliliği meselelerinde bireyler ve kamu kurumları olarak ortak bir noktada buluşmak, akıl ve bilimin ışığında kültürel ve doğal mirasın korunması, muhafazası, teşhiri ve gelecek kuşaklara iletilmesinin sağlanması görevinin çok geniş bir toplumsal mutabakat zemininde kabul edilmesi gerekmektedir.

                Anayasamızın “Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödemeler” başlıklı bölümünde düzenlenen Çevre hakkında “herkese sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı” tanınmışken, devlete ve vatandaşlara da  “çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini” önlemek ödevi yüklenmiştir.

                Trabzon Barosu olarak çevre hakkının korunması ve geliştirilmesi için yapılacak hak mücadelesinin yanında olacağımızı kamuoyuyla saygıyla paylaşıyoruz.

               TRABZON BAROSU                                       TRABZON BAROSU BAŞKANLIĞI

   ÇEVRE HUKUKU KOMİSYONU