Trabzon Barosu, 2025 - 2026 Adli Yıl Açılışı dolayısıyla düzenlediği törende baroların bağımsızlığına, hukuk devleti ilkelerine ve mesleğin sorunlarına dikkat çekti.
Tören, Atatürk Anıtı’na çelenk sunulmasıyla başladı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından Trabzon Baro Başkanı Av. Hakan Orhan, günün anlamına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Baro Başkanımız Av.Hakan Orhan, yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi:
DEĞERLİ MESLEKTAŞLARIM, DEĞERLİ BASIN MENSUPLARI
Adalet, yalnızca mahkemelerin değil, toplumun ortak vicdanıdır.
Yeni adli yılın başlangıcında, yargının kurucu unsurlarından biri olan savunmanın temsilcileri olarak; mesleğimizin onurunu, hukuk devletinin vazgeçilmez ilkelerini ve adil yargılanma hakkının yaşamsal önemini kamuoyuna hatırlatma sorumluluğumuz bulunmaktadır.
Yargının bağımsızlığının zedelendiği, savunma makamının sistematik biçimde baskı altına alınmaya çalışıldığı bir ortamda adil yargılanma hakkının güvence altına alınmasından söz etmek mümkün değildir. Yürütmenin yargı süreçlerine doğrudan müdahalesi, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanmaması ve keyfî tutuklama pratikleri yurttaşların hukuka ve adalete olan güvenini derinden sarsmaktadır.
Tutuklama şartlarının oluşmadığı durumlarda tutuklamanın bir cezalandırma aracı olarak kullanılması, ifade özgürlüğü ve adil yargılanma hakkı gibi temel hak ve özgürlükleri ciddi şekilde zedelemektedir.
Bu durum yalnızca bireylerin özgürlüğünü değil, doğrudan toplumsal barışı ve hukuk devletinin temelini tehdit etmektedir. Savunmanın ve toplumsal muhalefetin cezalandırılması, aslında adaletin yargılanmasıdır.
Baroların bağımsızlığına yönelik yargı müdahaleleri de yalnızca yönetimsel bir tasarruf değil, doğrudan hukukun üstünlüğüne yöneltilmiş ağır bir saldırıdır. Baroların ifade özgürlüğünü kullandıkları için hedef alınması ve yönetimlerine müdahale edilmesi, demokratik meşruiyeti zedelemektedir.
Meslektaşlarımız yalnızca mesleklerini icra ederken karşılaştıkları baskılarla değil, ağırlaşan ekonomik koşullar ve saldırılar nedeniyle de ciddi bir varoluş mücadelesi vermektedir. Avukatların ekonomik ve mesleki güvenceden yoksun bırakılması, savunmayı işlevsiz hâle getirmekte; bu da doğrudan adil yargılanma hakkını imkânsızlaştırmaktadır.
Plansızca açılan hukuk fakülteleri, mesleğin niteliğini ve geleceğini ciddi bir biçimde tehdit etmektedir. Devlet üniversitelerinin kontenjanlarının azaltılması olumlu bir adım olsa da yeterli değildir; vakıf üniversitelerinin kontenjanlarının da aynı şekilde azaltılması, başarı sırasının yükseltilmesi ve hukuk eğitiminin niteliğini artıracak adımların atılması zorunludur.
23 Ocak 2025’te açıklanan 2025–2029 Yargı Reformu Stratejisi’nde avukatlara ilişkin hedefler dikkat çekicidir. Serbest çalışan avukatların iş alanlarının genişletilmesi, bağlı çalışan avukatlar için mesleğin onuruna uygun bir ücret rejimi oluşturulması, stajyer avukatlara destek sağlanması, kamu avukatlarının özlük haklarının düzenlenmesi, zorunlu müdafilik ödemelerinin artırılması ve adli yardım ödeneğinin yükseltilmesi hayati önem taşımaktadır. Türkiye Barolar Birliği’nin ve baroların ısrarlı taleplerini içeren bu düzenlemelerin yalnızca meslek için değil, toplumun adalete erişim hakkı için de kritik önemde olduğunu hatırlatıyoruz.
Ancak, bu hedeflerin hayata geçebilmesi için toplumda hukuka güvenin yeniden tesis edilmesi zorunludur. Bu yalnızca yeni yasaların çıkarılmasıyla değil, Anayasa ve mevcut yasaların eksiksiz uygulanmasıyla mümkündür. İfade özgürlüğü, basın özgürlüğü, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı güvence altına alınmadıkça, adalet duygusu onarılamaz.
Bağımsız yargının ve güçlü bir savunmanın teminatı; ekonomik ve mesleki açıdan güvenceli avukatlardır. Savunmanın ve savunma hakkının zayıflatıldığı bir sistemde adil yargılama hakkından söz etmek imkânsızdır.
Bizler, bağımsız savunmayı, meslek örgütlerimizin özerkliğini ve hukukun üstünlüğünü koruma kararlılığımızı bir kez daha kamuoyuna duyuruyoruz.
Yeni adli yıl, yalnızca yargının kurucu unsurları olan avukat, hakim ve savcıların değil, bütün yurttaşların adalet mücadelesinin yılı olmalıdır.
Yeni adli yılın; bağımsız yargının güçlendiği, baroların özerkliğinin güvence altına alındığı, yargı mensuplarının ve toplumun tüm kesimlerinin adaletle buluştuğu, gazetecilerin, avukatların mesleki ve ekonomik sorunlarının çözüme kavuşturulduğu bir yıl olmasını diliyoruz.
Saygılarımızla