BASIN  BİLDİRİSİ

Trabzon Barosu olarak, İçişleri Bakanlığınca hazırlanıp TBMM’ne sunulan Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 22. maddesindeki “evlendirme yetkisi bulunan görevliler” arasına il ve ilçe müftülerinin de eklenmesine ilişkin yasa tasarısı hakkındaki görüşlerimizi kamuoyu ile paylaşmamız üzerine, Memur-Sen adlı konfederasyona bağlı Diyanet-Sen Trabzon Şubesine mensup iki zat tarafından hakkımızda linç kampanyası başlatıldığına esefle tanık olduk.

Bir hukuk kurumu olan Trabzon Barosu, yasaların kendisine verdiği görev gereği anılan tasarıyı hukukî yönden değerlendirip, yapıcı ve haklı eleştirilerde bulunmuştur.

Kuşkusuz, Baromuzun eleştirilerinin amacı, hukukun üstünlüğünü hâkim kılmaktır.

Nitekim Baromuz adına yapılan açıklamada hiç kimse hedef alınmamış, eleştirilerimiz uygar bir üslûp içinde Türk kamuoyuna sunulmuştur.

Ne var ki, Baromuzun bu olumlu tavrına karşılık, üyelerinin sendikal haklarının takipçisi olmak yerine yukarıdan kendisine dikte edilen metinlere imza atarak mensuplarını mağdur konuma düşüren bir konfederasyona bağlı Diyanet-Sen’in Trabzon Şubesi sözcüleri, hiçbir hukukî, insanî, hatta dinî kaygı gözetmeden, Baromuz yönetimini hedef tahtasına oturtmak suretiyle, seviyesiz açıklamalarda bulunmuşlardır.

Ne yazık ki, mensubu oldukları Diyanet camiasına yakışmayacak açıklamalarında, Yüce İslâm Dininin ilkelerini de bir kenara bırakarak, adeta kendilerini Tanrı’nın yerine koyup, yöneticilerimizi dinsizlikle itham edecek derecede ileri gitmişler, din düşmanlığı ile suçlayabilmişlerdir.

İnanıyoruz ki, adı geçen sendika sözcülerinin gösterdiği bu hukuk ve ahlâk dışı tavır ve kullandıkları amiyane üslûp, bizden daha çok, temsilcisi olduklarını iddia ettikleri din görevlilerini rencide edici niteliktedir.

Baromuza karşı bildiri yayımlamaktaki gerçek amaçları tarafımızdan anlaşılamayan bu sendika sözcülerinin bağımsız bir sivil toplum örgütü adına hareket edebilmek iradesinden yoksun olduklarını düşünüyor; kendilerini toplumumuza dini yönden öncülük eden ve gönlümüzde saygın bir yeri bulunan gerçek din adamlarından saymıyoruz.

Bunların Yüce Dinimizi temsil noktasında hiçbir ehliyet ve yetenekleri olmadığını, ancak din istismarı ile makam kapmak için uğraş verdiklerini biliyoruz.

Hukuk adına ahkâm kesmek ise bunlara düşmemiştir.

Kendileri bizim muhatabımız da değillerdir.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.

                                                  TRABZON BAROSU YÖNETİM KURULU