| Kıymetli basın mensupları, “5 Nisan Avukatlar Gününü" geçtiğimiz yıl olduğu gibi ne yazık ki bugün de milletimiz adına üzücü olayların gölgesinde, meslek sorunlarının derinleştiği, yargının itibarsızlaştırılıp baskı altına alındığı, savunmanın daha da zayıflatıldığı bir ortamda kutluyoruz. Şu an icra ettiğimiz bu programa her ne kadar kutlama desek de halkımıza yönelik terör eylemleri ve güvenlik güçlerimizden gelen şehit haberleri karşısında içimiz kan ağlamaktadır. Bu anlamda yoğun üzüntü ve endişe taşıdığımızı belirterek şehitlerimize Allahtan rahmet, kederli ailelerine ve milletimize başsağlığı, yaralılarımıza da acil şifalar diliyoruz. İçinde bulunduğumuz terör sarmalı ve yaşanan can kayıpları, meslek sorunlarımızın önüne geçmiş, tüm vatandaşlarımız gibi bizlerin de en öncelikli konusu haline gelmiştir. Zaman, millet olma bilinci ve ruhunu tekrar tazeleme, insan hakları, hukukun üstünlüğü, demokrasi ve adalet paydasında kucaklaşma zamanıdır. Zira ülkemizin bölünmez bütünlüğüne ve milli birliğimize kast eden; çocuk, genç - yaşlı demeksizin yüzlerce insanımız ve güvenlik güçlerimizi hedef alan hain saldırıların amacına ulaşmasına ancak ortak tavır ve duruş sergilemekle engel olabiliriz. Bunun yanında sorumluluk sahibi kişi ve kurumlardan, demokratik hukuk devleti kuralları çerçevesinde hakkımız olan güven, esenlik ve iç barış ortamını bir an önce tesis etmelerini ve bu bağlamda ancak toplumsal mutabakatla üstesinden gelinebilecek “Yeni Anayasa” gibi hassas konuları böylesine kritik bir dönemde toplumda ilave uzlaşmazlıklar yaratacak şekilde dayatmaya dönüştürmemelerini bekliyoruz. Değerli basın mensupları, Son 10 yılda ülkemizdeki avukat sayısı, nüfus artışı ve ekonomik büyüme oranından yaklaşık 13 kat daha fazla artmıştır. Bu ülkenin ihtiyaçları ile uyumlu olmayan, gereksiz, kontrol edilemez bir artıştır. Bunun sebeplerinden birincisi ihtiyaç tespiti yapmadan, plansız ve programsız şekilde çok sayıda hukuk fakültesi açılması ve öğrenci kontenjanlarının sürekli arttırılması iken bir diğer sebebi de yargının diğer kurucu unsurları olan hakim ve savcılar için aranan sınav koşulunun avukatlık mesleğine girişte aranmayışıdır. Mesleğimizi sayısal baskı altına alan bu durum nitelik ve nicelik açısından da ciddi bir tehdit unsuru haline gelmiştir. Bunların yanında, mevcut ekonomik ve teknolojik gelişmeler nazara alınarak, AB normları çerçevesinde hukuki yardımın temel taşı olan Avukatlık mesleğinin iş ve mesleki faaliyet alanlarının genişletilmesini gerekli ve zorunlu bulduğumuzu, bunun için yıllardır bekleyen Avukatlık Kanunu taslağının öncelikli olarak meclis gündemine getirilmesi ile daha da geç olmadan yasalaşması gerektiğini bir kez daha hatırlatırız. Zira yargıya güvenin artırılması, ancak savunma makamının güçlendirilmesi ve yeniden inşasıyla mümkündür. Son olarak hepimizi derinden üzen ve ülkemiz gündemine sıkça gelen kadın cinayetleri ve çocuklara cinsel taciz eylemlerinin sadece adli önlemlerle sonlandırılamayacağını; sorunun ahlaki, dini, eğitsel, sosyolojik ve ekonomik boyutlarının irdelenmeden çözülemeyeceğini; devletin bu insanlık dışı problemi acilen çözme sorumluluğu bulunduğunu; bu tür olaylarda faillerle birlikte ihmali olanların da derhal tespit edilerek adli merciler önüne çıkarılması ve yasal müeyyidelerin en caydırıcı şekilde tavizsiz uygulanması gerektiğini belirterek; daha güzel günlerde buluşmak dileğiyle tüm meslektaşlarımın Avukatlar Günü’nü kutlarım. Av. Orhan ÖNGÖZ
Trabzon Baro Başkanı |