Yeni bir 8 Mart isyanında birlikteyiz. 8 Mart kadınların eşitsizliğe, ayrımcılığa, sömürüye karşı çıkmak, emeğine, bedenine, kimliğine sahip çıkmak, yönetimlerde yer alarak ülke ve dünya geleceğinin şekillenmesinde rol üstlenmek, örgütlenmek için haykırdıkları bir gündür.

Bizler Anadolu Kurtuluş mücadelesi vermiş, önderimiz Atatürk tarafından birçok dünya kadınından önce siyasal ve sosyal haklarını kazanmış bir ulusun kadınlarıyız. Ancak bugün gelinen noktada ülkemizde kadının insan haklarının ihlali hızla devam etmektedir. Kadınların insan haklarının ihlali bir zihniyet meselesi olup, gelenekçi tutumlarla ve bilinçli uygulanan politikalarla gittikçe kötüye götürülmektedir. Bugün tüm insanların en doğal hakkı olan yaşam hakkı için kadınlarımız mücadele etmek zorunda bırakılmaktadır.

Kadının insan haklarının ihlalinin önlenmesi için öncelikle iktidar erkini elinde bulunduranların ihlali önlemede samimi olmaları, yasaları bu doğrultuda çıkartmaları ve zihniyet dönüşümünü sağlamak amacıyla toplum bilincini arttıracak eğitimi sağlamalıdır.

Tek başına yasaların düzgün olması, yargının çalışması yeterli değildir. Toplum bilincinin yükseltilmesi için devletin tüm kurum ve kuruluşlarıyla birlikte aynı dili kullanması gerekmektedir. Kızlı erkekli okumayı, gülmeyi tahrik sayan, kadın erkek eşitliğini reddeden, kadınların sokağa çıkmasını edepsizlik sayan, yanlış dini yorumlarla kadını siyasete alet eden, kadını eve kapatan ekonomik ve çalışma hayatı düzenlemesi yapan, kadının eğitimini ve gelişmesini engelleyen zihniyetler değişmediği sürece ülkemizde kadın haklarının ihlallerinin önüne geçmek mümkün olamayacaktır.

Toplumsal cinsiyet eşitliği sağlama, kadınlarımıza fırsat eşitliği verme, kadınları karar alma mekanizmalarına katacak, kadınların erkeklerle eşit temsilini sağlayacak, kadınlara karşı şiddeti önleyecek, kadınlara karşı her türlü ayrımcılığı önleyecek politikalar hızla ve büyük bir samimiyetle uygulanmalıdır.

Türkiye Barolar Birliği Kadın Hakları Komisyonu ve Trabzon Barosu Kadın Hakları Komisyonu olarak kadının insan haklarını ihlal eden, toplumsal cinsiyet ayrımına yol açan, kadının her alanda eşit temsilini engelleyen, kadına fırsat eşitliği sağlamayan, kadının eğitimini engelleyen her türlü girişime, zihniyete karşı, insanca ve eşit yaşama hakkını en az erkekler kadar kullanacağımız güne kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.

Kadına karşı her türlü ayrımcılığın ortadan kalktığı, özgürlüklerin kısıtlanmadığı, eşitliğin mutlak olduğu, barış ve huzur içinde olan, demokratik bir Türkiye umuduyla tüm kadınların dünya emekçi kadınlar gününü kutlar, kadın haklarımızın teminatı olan laik cumhuriyetimize, ulu önder Mustafa Kemal Atatürk ve onun ilkelerine bağlılığımızı bir kez daha yineler, saygılarımızı sunarız.